| Kültür Sanat | Şiirimsilerim | Söyleşiler | Öykülerim | Fotoğraflarım | Tiyatro üzerine | Gezi yazıları
 



SON OKUDUĞUM KİTAPLARIN LİSTESİ

İnternetteki sayfama bu başlığı taşıyan bir bölüm koyunca onun altını doldurmak da bir gereklilik oldu. Daha önceleri zaman zaman okuduğum kitapların tanıtım ve değerlendirmelerini içeren yazılar yazardım. Aslında kendi başına özel bir uzmanlık dalı ve iş olan bu alanda kalem oynatmak o kadar da kolay değildir. Bunun bilincindeyim. Yine de "popüler" olmayan kitapları okuyan birisi olarak okuduklarımdan zaman zaman söz etmeyi gerekli görüyorum. Genellikle kitap seçimimi de ilgi duyduğum ya da üzerinde çalıştığım konularla ilgileri itibariyle seçtiğim için öğrendiklerimi kullanmak ve paylaşmak zorunluluğu da beni bu noktaya getiriyor.
Kitaplar hakkında yazılarım.


2008 YILI
Son olarak 31 Aralık 2008 tarihinde güncellenmiştir.

Sazan (Öykü)
Slawomir Mrozek (Çev: Soner Bilgiç)
Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, İstanbul, 2001
ISBN: 975-458-298-X, 228 Sayfa,

30.12.2008/ (890/40)
DEĞERLENDİRMEM:
Gülmecenin toplumların yaşamındaki yeri, toplumun neleri, nasıl yaşadığıyla ilgilidir. Aslında sağlıklı bir tepki olan gülme eylemi, bu toplumsal yanı ile politik bir tavırdır da.
Aziz Nesin kendisinin "gülmece" konusunudaki tavrının abartılmamasını, kendisinin topluma ve yaşadıklarımıza baktığını, bunu dikkâtle yapınca zaten ortaya "gülmece" çıktığını söylüyordu.
Ben bunun belirli toplumlar, gruplar ya da belirli dönemler için geçerli olduğunu düşünürdüm. Mrozek'in "Sazan'ını okuduktan sonra bu düşüncem değişti. Gülmece her toplumda, her dönemde var; onu ortaya çıkaranlar Aziz Nesin, ya da Mrozek gibi yazarlardır.
Mustafa Sütlaş

Yeni Toplum Görüşü ve Lanark Raporu (Ütopya)
Robert Owen (Çev: Lale Akalın)
Kaynak Yayınları:458, Ütopyalar:7, İstanbul, 2006
ISBN: 975-343-463-4, 216 Sayfa,

23.12.2008/ (889/39)
DEĞERLENDİRMEM:
Uzun bir okumadan sonra bitirdiğim, bir kitap oldu. Owen'i ve yaptıklarını öğrenmek ve anlamak için özellikle almıştım, okuyunca ilk başta basitliğine şaşırdım. Ancak insanlık tarihinde ve toplumsal yaşamda bir dönemin yaklaşımını ortaya koyması açısından temel kitaplardan birisi bence.
Owen'in yaşam öyküsünü okuyup, diğer yapıtlarından haberim olduğunca aklıma gelen ilk şey "diğer yazdıklarını da okumak gerektiği" oldu.
Mustafa Sütlaş

Tanrıça Ay'ın Orgazmı (Anlatı)
Cüneyt Asi Duru
Liman Yayın Reklam, İstanbul, 2007
ISBN: 978-9944-967-09-9, 159 Sayfa,

21.12.2008/ (888/38)
DEĞERLENDİRMEM:
Sahaflarda gözüme çarpınca aldığım, eş zamanlı okuduğum diğer iki kitapla birlikte "okuma"mla bütünsel bir düşünce oluşturduğum aykırı bir kitap. Bir tür "aforizma" da denebilir. Bilinenlerin ya da kabul edilenlerin "başka türlü" olabileceğini ortaya koyuyor, dahası, başka "başka"lar için kışkırtıyor.
Bunu yaparken yazarı bence düşünsel "yarılma"nın sınırlarında geziniyor. Başka bir yerden, başka bir yere doğru bakıyor. Ama bu bakışında da özellikle uzmanların kimi saptamalarını kanıtlarcasına "kitabi" davranıyor.
Anlattıklarının içindeki "Yıllarca içimizde çocuk var diye yutturulduk, içimizde çocuk falan yok tamam mı, içimizde çocuk yok. İçimizde, içlerimide tanrı ve tanrıçalar var, önemli olan onlarla birklikte yaratmak, yaratırken, üretirken onları dinleyebilmek, her şey bundan ibaret" diyebilmesine yol açan yaklaşımları ve bir anlamda "gerçekliği inkâr ve başka bir gerçeklik iddia"ları onu farklı kılan yanları.
Başka birşeyler yazdı mı bunu bilmiyorum. Ama böyle yazan "başkaları" olduğuna eminim. Onların tümü yazdıklarını onun gibi ortaya koyabilmeli ve okunmasını sağlamalı.
Farklı bakışların kabulü onların kendilerini, bakışlarını, baktıklarında gördüklerini ve bakılan yerleri sıkça, yoğun ve yaygın bir şekilde sergilenmesiyle olanaklı. Hem kamunun, hem yayıncıların, hem de okurların bu kondua ciddi sorumlulukları ve görevleri olduğunu düşünüyorum. Ancak bunu yaparken, dile ve yazmanın da kendi başına önemli bir eylem olduğuna dikkât etmeli ve biraz daha özen göstermeli.
Mustafa Sütlaş

Çılgın Üçlü (Roman)
Henry Miller (Çev: Püren Özgören)
Can Yayınları, İstanbul, 1997
ISBN: 975-510-436-4, 232 Sayfa,

21.12.2008 / (887/37)
DEĞERLENDİRMEM:
Henry Miller'in üzerinde çok konuşulan evliliğinin hikayesini anlatan onun ilk romanlarından birisi. Onun daha önce okuduğum kitaplarında olduğu gibi, rahatsız edici, çarpıcı bir dil, asi bir üslup ve sıradışı olayların, o olayları yaşayanların içerilerinde yaşadıkları ve dışarıya vuran duygularının sergilendiği güzel bir roman.
"Aykırılıklardan ve aykırılardan rahatsız olmayanların" ancak tahammül edebilecekleri, ama bundan hoşlananların da ellerinden düşüremeyecekleri bir başyapıt.
İlginç olan yanı aslında yazıldığı dönem. Aynı sırada birlikte okuduğum, bir başka kitapla belki de benzer şeyleri söylüyor. Ama arada tam 80 yıl var. Yaşananları yaşandığı sırada anlatabilmek, onlardaki gelişme yönündeki değişimi tüm topluma sunabilmek, onlardaki değişimi uyarabilmek ve bir anlamda motoru olabilmek aslında sanatçı ve bilim insanlarını diğerlerinden farklı kılan değil midir?
Mustafa Sütlaş

Toplumu Yeniden Kurmak (Deneme)
Murray Bookchin (Çev: Kaya Şahin)
Metis Yayınları, Tarih, Toplum, Felsefe; İstanbul, 1999
ISBN: 975-342-223-7, 202 Sayfa,

20.12.2008 / (886/36)
DEĞERLENDİRMEM:
Bookchin'in daha önce okuduğum kitaplarından sonra, belki biraz da "başka bir dünya" düşünü deneyimlediğim sırada okuduğum bu kitap doğrusu beni "düş kırıklığı"na uğrattı.
Bir "iddia"yı ortaya koymak, sonrasında onun aslında arkası iyi doldurulmadan, üzerinde çok düşünülmeden ortaya atmak, Bookchin gibi birisine yakışmadı bence.
Bir dönem ülkemizde de gündeme gelen "konfederalizm"in hem gerçekleşme dinamikleri, hem de bu süreçteki sorunların ortaya konulması ve çözümleri için bazı temel noktaların işaret edilmesi gerekirken bunlardan hiç birisinin olmadığı, üstelik de bu süreçte birlikte olunabilecek kimi kesimlere yönelik kullanılan dil ve onları dışlama tutumu bir "buradan oraya" nasıl gidileceğini değil, bence nasıl gidilemeyeceğini ortaya koymuş.
Daha fazlası okuyanlarla başka platformlarda tartışmak belki de daha iyi olacak.
Mustafa Sütlaş

Utanıyorum ama gezeteciyim (Araştırma)
L.Doğan Tılıç
İletişim Yay.:494, Bugünün kit.:44, İstanbul, 1998
ISBN: 975-470-682-4, 392 Sayfa,

16.12.2008 / (885/35)
DEĞERLENDİRMEM:
Şahsen olmasa da Birgün'deki yazıları sırasında bir vesileyle yazışarak tanıştığım Doğan Tılıç'ın medya üzerindeki bu araştırması, medyayla ilgili bir çok soru ve sorunun yanıtlarını tartışıyor.
Bu soru ve sorunlar bugün de hâlâ tartışılıyor ve belki de uzun yıllar tartışılacak. Pek çoğu herkesin kabul ettiği yanıtları, bir çok gazetecinin sözleriyle ortaya koyuyor.
Medyayla ilgilenen ve onunla ilişkisinden birşey bekleyen herkesin bence okuması, okurken düşünmesi ve kendi yanıtlarını vermesi gereken, medyayla ilişkisindeki kendi sorunlarına gereken çözümleri üretecek şekilde kafasını açan bir kitap.
Halen dağıtımda olup olmadığını bilmiyorum. Ama yoksa yeniden basılmalı ve söylediğim kesimle medya eğitimi alan öğrencilerinin yararlanmasına sunulmalı.
Mustafa Sütlaş

Bir tanem (Roman)
Klara Jarunkova (Çev: Gülşah Özer)
Yordam Kitapları: 44, Gençlik Dizisi:1, İstanbul, 1998
ISBN: 975-524-044-6, 280 Sayfa,

15.12.2008 / (884/34)
DEĞERLENDİRMEM:
Slovak edebiyatının bir örneği olan kitabı sahaflardan almıştım. Bir gençlik kitabı olmasına karşın erişkinlerin de rahatça okuyabileceği, hatta bence okuması gereken bir kitap. Komünist bir toplumda gençliğin yaşantısı, aileleriyle ve birbirleriyle ilişkileri, sorunları, duygu ve düşünceleri, hayalleri genç ve sanırım ülkesinde tanınan ve sevilen bir yazarın kaleminden anlatılıyor.
Akıcı bir dili var ve gündelik yaşamı okuyana aynen aktarmayı başarıyor. Okurken ilk gençlik yıllarıma gittim. O çağlarımda yaşadıklarımla koşut şeylerdi okuduklarım. İnsana dair ama şimdilerde pek de kabul edilmeyen kimi değerlerin, yalnız bizim ülkemiz ve insanımız için değil, pek çok ülkedeki pek çok insan için geçerli olduğunu görmek de hoşuma gitti.
Şaşırdığım tek nokta komünist bir toplumda bile özelliklere çocuklara yönelik aile içi şiddetin varlığı oldu. Babalar, anneler çocuklarını orada da dövüyorlardı. Hangi toplum olursa olsun dayağın "terbiye" etmenin değişmez bir unsuru olması yalnız kötü değil, aynı zamanda da acı.
Olgalarla Ayşelerin aynı değerleri daha özgür, daha insanca ve daha eşit yaşadığı bir dünya herkesin düşü olmalı. Bu düşe ulaşmak için de yazmak önemli ve kalıcı araçlardan birisi.
Mustafa Sütlaş

Bilim Tarihi Araştırmaları Dergisi / Salgın Hastalıklar Tarihi (Bilim)
Erkan Baş (Editör)
3 Sistem Bilişim ve Yayıncılık, Sayı:2 Kış 2006, İstanbul
ISSN: 1306-2069,142 Sayfa,

29.11.2008 / (883/33)
DEĞERLENDİRMEM:
Salgın hastalıklarla ilgili olduğu için aldığım bir kitap-dergi. Sağlıkla, özellikle de sağlığın toplumsal yönüyle ve bulaşıcı hastalıklarla ilgilenen birisi olduğum için okudum. İçindeki tüm yazıların çok güzel ve yararlı olduğu iddiasında değilim. Yine de bilmediğim bazı konuları öğrendiğim okurken de eğlendiğim bir kitap dergiydi.
Mustafa Sütlaş

Tarkuşu (Roman)
Baki Koşar
Turuncu Medya Yayıncılık, İstanbul, 2004
ISBN: 975-6394-20-X, 219 Sayfa,

27.11.2008 / (882/32)
DEĞERLENDİRMEM:
Baki Koşar'ı gazete yazılarından tanıyordum. Özellikle Birgün'deki. Celal Başlangıç vari yazan duyarlı, naif bir insandı. Hiç karşılaşmadık herhalde. Ama karşılaşmak isteyeceğim insanlardan birisi olduğunu ölümünü, ölüm biçimini ve ona yönelik tepkileri gördükten sonra düşünmüştüm. Sahaflarda "Tarkuşu" kitabını görünce de alıp almamakta tereddüt ettim. Sonra aldım. İyi ki almışım. Onu biraz daha yakından tanımış oldum. Kitaplar insanları tanımak ve anlamak için en güzel yollardan birisi.
"Tarkuşu" da yalnız insanları değil, yaşadığımız olayların bilinmeyen ama az bilinen, ya da bilinen ama yazılmayan diğer yönlerini de anlatıyor.
Büyük bir kayıp. Hem bu dünyanın Baki Koşar'ı kaybetmesi, hem de benim açımdan onu yakından ve şahsen tanımamak. Hayat böyle geçip gidiyor işte.
Bulun ve okuyun. Dahası Turuncumedya'nın yayınladığı diğer kitapları da bulup okuyun.
Mustafa Sütlaş

Gezgin (Roman)
Sevgi Saygı
İletişim Yayınları:972, Çağ.T.Ed:135, İstanbul, 2004
ISBN: 975 05-0200-0, 227 Sayfa,

17.11.2008 / (881/31)
DEĞERLENDİRMEM:
İlk romanları severim. Sanırım iyi okurlar ve kendileri de yazmaya çalışanların hepsi "ilk roman"ları sever. İlk romanları yazanların da başkalarının yazdığı "ilk roman"ları çokça okuduklarını düşünürüm.
Benim okuduğum "İlk roman"lar güzeldir. Hemen hepsini beğenmişimdir. Hele hele yazanlarını bir vesileyle bir yerlerden tanıyorsam, ona dair öğrendiklerim çoğalır, dışardan görünenlerin ötesinde içini görmeye başlarım.
Sevgi Saygı'yı (Eğer bu ad gerçek bir ad ise ne kadar güzel. Daha önce benzer bir ismi ve sahibini tanıyınca çok hoşuma gitmişti. Böyle uygumlu ve güzel insan isimleri görmek ne yazık ki çok fazla mümkün değil. Ama arada rastlayınca da gerçekten bir başka güzellik yaşıyor insan.) da tanımıyordum bu romanını okuyana kadar. Kitabın içindeki kısa tanıtımdan "yazan" birisi olduğunu çıkardım. Ama romanı okuyunca nasıl yazdığını görerek onu, oradaki tanıtımdan daha fazla tanımış oldum. Güzel bir insanın, Gezgin'in, farklı ve zengin yaşamını anlamlı "metafor"larla çok güzel anlatıyor.
Kitabı alırken "Gezgin" adı beni çarpmıştı. Kendi "Yol'cu"luğuma koşut olduğunu düşünmüştüm. Başka bir boyutta güzel bir yolculuk yaptım bu romanı okurken. Dahası bir de "hayal" kurdum.
"Gezgin"le birlikte bir yolculuk yapmak üzere. Kimbilir belki de gerçek olur... "Sevgi" ve "Saygı"yla...
Mustafa Sütlaş

Lizka ve Erkekleri (Roman)
Aleksandr İkonnikov (Çev: Metin Alemdar)
Merkez Kitapçılık, Ed.Dizisi:29, İstanbul,2006
ISBN: 975-9174-52-9, 143 Sayfa,

11.11.2008 / (880/30)
DEĞERLENDİRMEM:
Komünizm sonrasında Rusya'nın insanlarının yaşam öykülerinden birisi. gerçekçiliğin bir başka boyutu. Yoksulluk ve yoksunluğun, ama onun içindeki mutluluk arayışının, dahası "mutlu olunabildiği"nin başka bir ifadesi.
Herşeye karşın "batıya" geçmek yerine orada yaşamayı yeğleyen genç bir yazardan bir ilk roman. Kısa ama çarpıcı. Kolay okunan, o dünyanın gazetelere ve medyaya geçmeyen yüzünü bir tür magazin haberi ya da dizisi gibi anlatan bir roman.
Ucuz olduğu için aldığım, okuyunca da "neden okudum bunu şimdi" demediğim, ama okumazsanız birşey yitirmeyeceğiniz bir kitap.
Mustafa Sütlaş

Eleştirel Medya Okuryazarlığı (İnceleme)
Mutlu Binark-Mine Gencel Bek
Kalkedon Yayıncılık:35, Eğitim-Kültür D.:9, İstanbul, 2007
ISBN: 978-9944-115-17-9, 239 Sayfa

06.11.2008 / (879/29)
DEĞERLENDİRMEM:
Her iki yazarı BİA'daki yazılarından tanıyordum. Epey önce aldığım bu kitabı yazarlarından bşirisiyle "şahsen" tanıştıktan sonra okudum. Medyayı başka bir yerden irdeleyen, bir anlamda sorgulayan ve sorgulamanın ötesinde başka türlü bir medya için uygulamada çaba gösteren iki insanın, dünya ve Türkiye'de bu alanda nelerin olup bittiğini gösteren güzel bir kitabı.
"Medya" ile ilgisi ya da ilgili olan herkesin okumasında yarar var. Alternatif Eğitim konusuyla uğraşan birisi olarak kitabın başlangıç bölümündeki derleme de özellikle bu konuyla uğraşanların okuması gereken bir bölüm.
Kitapta anlatıların bendeki yansısı iki boyutta oldu: İlki aynı yaklaşımı "sağlık medyası"na yönelik gerçekleştirmek buradan doğru bir "eleştrel sağlık medyası okuryazarlığı" el kitabı yapmak. İkincisi ise burada anlatılan medya biçiminin "bir muhalif medya"mı, yoksa gerçekten "alternatif bir medya" mı yaratacağı üzerine bir tartışmaya girişmek. her ikisi de birbirinden önemli konular.
Eğitim alanında olduğu gibi burada da "muhalif"lik ile "alternatif"lik karıştırılmış gibi geldi bana. "Muhalif medya" yaşanan politik gerçekliğe karşı kendi politik gerçekleiğini ortaya koyan bir medyanın yaratılmasıdır. Alternatif medya ise medyanın alıcısı ve aynı zamanda medya içeriğinin "aktörü" durumunda olan ve aslında haber alma ve iletişim hakkının gereğinin yerine getirilmesini bekleyenlerin kendi medyalarını oluşturmalarıdır.
Bu bazen "muhalif", bazen de "yandaş" olabilir. Ama orada önemli olan alıcı/kaynağı, aradan adına "medyacı/gazeteci" denilen "arayüz"ün yerinde doğrudan kendi yüzünü ortaya koymasıdır.
Bu tartışma ise kitabın sonundaki "umarız... çalışmanın sınırları çerçevesinde içerilemeyen diğer eylem alanlarında daha kapsamlı kuramsal çalışmalara ve araştırmalara yol açar" şeklindeki dileğin, dolayısıyla kitabın başarısının ifadesi olarak da düşünülmeli.
Mustafa Sütlaş

Dönemeç (Öykü)
Ümit Kaftancıoğlu
Yalınses Yayınları, İstanbul, 2006
ISNBN: 978-9944-305-09-9, 204 Sayfa

06.10.2008 / (878/28)
DEĞERLENDİRMEM:
1980'de katledilen önemli bir aydının, yayınlandığı zaman ses getiren ve 1970'de de TRT'nin büyük ödülünü alan bir kitap. İçinde Ardahan'a dair pek çok olay ve onların dile getirildiği öyküler yer alıyor. Yöresel sözcükler ve dilin çok güzel bir şekilde kullanıldığı bu kitabı yıllar sonra okumak ayrı bir tat veriyor.
Kitabın başında ve sonunda yer alan iki uzun öykü gerçekten evrensel ve her dönemde gerçekleşecek iki olayı çok da etkiyeici bir şekilde anlatıyor.
Kaftancıoğlu'nun yapıtlarının muhtemelen çocukları tarafından kurulan bu yayınevince yeniden yayınlanması çok güzel ve anlamlı. O nedenle hem bu kitabı hem de diğer kitapları bulunup okunmalı.
Mustafa Sütlaş

Tıp, büyü ve din (İnceleme)
W.H.R.Rivers (Çev: İbrahim Enis Köksaldı)
Epsilon Yayıncılık, Toplumlar ve İnsanlar Dizisi:19 İstanbul, 2004
ISBN: 975-331-576-7, 155 Sayfa

04.10.2008 / (877/27)
DEĞERLENDİRMEM:
Tıbbın kökeninde birlikte olduğu unusruları ele alan ve tartışan bir kitap. Günümüz tıbbının ne olduğunu anlamakta eskiye gitmenin yaraı olacağı düşüncesiyle almıştım. Doğrusu 20 YY'ın başlarına dayanan bilgilerle oluşturulmuş bu metnin çıkış noktasında bazı doğrular olmakla birlikte bilimsel niteliğinin eskiliği ve eksikliği, farklı bir düşünce ya da yaklaşımı da getirmemesi nedeniyle çok yararlandığımı söyleyemem.
Yalnızca son bölümünde "zihin ve tıp" başlığıyla ele aldığı beynin sağlıkla (hatta eğitim ve toplumsal yaşamla) ilgili konulardaki etki ve önemini ortaya koyulması, bunun içinde de "telkin"in özellikle irdelenmesi bana oldukça ilginç geldi. Burada bazı düşünce ve yaklaşımlarımın doğrulanmış olması hoşuma gitti.
Epsilon yayınlarının bu dizisinin bu ve diğer kitaplarını da okumak gerekir diye düşünüyorum.
Mustafa Sütlaş

Yanımda Kimse Yok (Roman)
Nadine Gordimer (Çev: Deniz Hakyemez)
Can yayınları, Çağdaş Dünya Yazarları; İstanbul, 1998
ISBN: 975-510-901-3, 304 Sayfa

01.10.2008 / (876/26)
DEĞERLENDİRMEM:
Uzun bir aradan sonra Nadine Gordimer'in bir kitabını okudum. Nobel'i aldıktan hemen sonra, 1992 yılında yazdığı bu roman güzel bir dönem romanı. Onun üslubuna, poltiik tutumuna ve insana dair bakışına uygun bir roman. Bu da bir "düşün romanı" bir anlamda. Kendisi de içinde olmak üzere G.Afrika Cumhuriyeti'nin geçiş sürecini ele alıp tartışıyor. Bunu her zaman olduğu gibi yine insan üzerinden ve insan aracılığıyla yapıyor.
Yer yer "didaktik" olduğu yerler yok değil. Günümüz dünyasının bazı genel konularını da romanda ele alması, biraz sıkışıklık yaratsa da ana çizgiden sapmıyor.
Bu kitabı da insanın farklı farklı "esaret"lerini anlamak isteyenler özellikle okumalı. "Esaret" gerçekten çeşit çeşit. Eşitliğin nasıl olursa olsun ortadan kalktığı her yerde, her durumda bir tür "esaret" var. Olmaması da kaçınılmaz.
Ancak her esaretten burada Vera'nın yaşadığı gibi kolaylıkla kurtulmak olanaklı değil.
Mustafa Sütlaş

Darcy'nin Ütopyası (Roman)
Fay Weldon (Çev: Ayşe Düzkan)
Afa Yayınları:317; Çağ.Dün.Ed: 51; İstanbul, 1995
ISBN: 975-414-284-X, 276 Sayfa

30.09.2008 / (875/25)
DEĞERLENDİRMEM:
Hoş bir alegori. "Başka bir dünya"nın peşine düşeli, bulabildiğim bütün "ütopya" kitaplarını alıp okumaya çalışıyorum. Eski bir baskı olmasına karşın, Beyoğlu'ndaki sahaflarda bulunca almamazlık edemedim. iyi ki de almışım. Gerçekten hoşuma gitti. ,
Ütopya boyutunda da düşündüğüm kimi koşutlukların olmadı değil asıl hoşuma giden: "İnsanı anlatması"
İnsanı anlatırken, insana, doğasına ve dünyasına dair düşündüklerini de eklemiş Fay Weldon. Huxley'İn dediği gibi bir "düşün romanı" da o yazmış. Gerçekten de üzerinde düşünülmesi gereken pek çok kon uya değiniyor.
Bir "best-seller" yazarı olmasına karşın, ele aldığı konu itibariyle okunabilir. Edebi yanı "tartışılır". Bir gazete röportajı okur gibi okumalı. Zaten formatı da buna uygun düzenlenmiş. "Kapıda kalan aşık"larla, "kapısında bir aşığı olan"ların ise mutlaka okumaları gerekir bence. En azından kapıda kalmamak ve kapıda bırakmamak adına!.
Mustafa Sütlaş

Sağlık Politikası Reformu (İnceleme-Araştırma)
John Lister (Çev:M.inan, A.Kılıçaslan, N.Erten, D.İlhan, H.C.Kurban)
İnsev Yayınları:1, İstanbul,2008
ISBN: 975-0159-00-8, 416 Sayfa

18.09.2008 / (874/24)
DEĞERLENDİRMEM:
bu kitapta onların anlayacağı hatta benimsedikleri bir dilden ve somut örnekleriyle, tıpkı bir "maliyet - etkinlik raporu" gibi söyleniyor gerçekler ve bu "reform"lar uygulandığında değişik ülkelerde ortaya çıkanlar. Somut örnekler, yaşanmışlıklar üzerinden olanlar, gerçekler ve olacaklar söyleniyor. Bunlara benzer kararları alıp, sonra geri dönenlerin yaşadıkları da kitapta anlatılıyor.
Bu kitap "Sağlık Politikası Reformu", uygulanan "sağlıkta dönüşüm reformu"nun sonuçlarını söylüyor. Bizdekini değil, "dünyada olanları", bunu yapanların "düşüncelerini, hesaplarını anlatarak" söylüyor.
Bu kitabı yazan "John Lister" söylüyor. Sağlığını düşünen, "sağlık reformu" denen değişimi anlamak isteyen herkes okumalı.
Mustafa Sütlaş

Ses Sese Karşı (Roman)
Aldous Huxley (Çev: Mina Urgan)
İletişim Yayınları:201, Çağ.Dün.Ed:33; 1992,İstanbul
ISBN: 975-470-176-8, 694 Sayfa

14.09.2008 / (872/22)
DEĞERLENDİRMEM:
Huxley'in hiç bir kitabını okumamıştım. Bu kitap da yıllardır kitaplığımda duruyordu. 1928'de yazılmasına karşın güncel. Yazarın dediği ve şimdilerde çok sık rastlandığı gibi bir "düşün romanı". Huxley'İn pek çok konuya dair düşüncelerini roman örgüsü içinde öğrenmek mümkün. 2. Dünya savaşından 10 yıldan fazla zaman öncesinde, İngiltere ve dünyayı, dünyanın ve insanın gidişini, çok somut bir iekilde anlattığı gibi, yazdığı öngörülerin sonradan gerek olması da insanı şaşırtıyor doğrusu. Kolay okunabilir, edebi yönden de eksiksiz bir eser.
Bir romanın "çok katmanlı" olması gerektiğini, bunun bir senfoniye benzediğini, Huxley'in müziğe yönelik özel ilgisinin sonucu yazının da bir müzik gibi algılanacağını gösteriyor.
Urgan'ın özenli ve yaratıcı çevirisini de özellikle fark etmek gerekiyor. Bir romanın çevirisinin nasıl olabileceğini göstermek bakımından da öğretici. Kitabın ilk kez 1962 yılında Milli Eğitim bakanlığı tarafından basılıp yayınlanğını da özellikle vurgulamak gerekir bence.
Bir de finaldeki Beethoven'in "La minor quartet"ini sanırım dinlemek ve büyük müzisyenin bu eser için yaptığı "hastalıktan kurtulan bir kişinin, tatlı ve yumuşak bir uyum içinde tanrıya söylediği kutasl gönül borcu ezgisi" tanımını bu eseri dinlerken düşünmek, bir yandan da Huxley'in buradan çıkarak yazdıklarını okumak gerekli.
Mustafa Sütlaş

Sevgiliye Mektuplar (Mektup)
Rosa Luxemburg (Çev:Nuran Yavuz)
Agora Kitaplığı; 2006-İstanbul
ISBN: 9944-916-15-2, 272 Sayfa

01.09.2008 / (871/21)
DEĞERLENDİRMEM:
Pek çok devrimcinin idealize ettiği Luxemburg'un insan, sevgili ve eş yanını anlatan bu mektupları, her devrimcinin, özellikle de insana, aşka ve kadına dair düşünen herkesin mutlaka okuması gerekli bence.
Okurken de dile getirilen düşüncelerin ve gösterilen yaşantıya dair çözümlerin pek çoğunda uyuştuğumu gördüm. Mektup okumak güzeldir. Yazmak da güzeldir. Mektupların böyle kitap olması da bence çok önemli bir iştir.
Keşke bir çok örneği olsa.
Mustafa Sütlaş

Dans edemeyeceksem bu benim devrimim değildir
Emma Goldman Toplu yazılar (Çev:Necmi Bayram)
Agora Kitaplığı:123, 2006-İstanbul
ISBN: 9944-916-34-X, 128 Sayfa

24.08.2008 / (870/20)
DEĞERLENDİRMEM:
Uzun zaman önce aldığım ve kütüphanemde duran kitaplardan bir başkasıydı, bu yılın Nobel Edebiyat Ödülü sahibi Lessing'in bu kitabı. Tanışıklığımız çok eskidir Lessing'le. İyi bir yazardır. Bu kitabı alma nedeni de buydu. Aldığım ve gecikerek de olsa okuduğum için mutluyum.
Agora Kitaplığı'Nın "Feminist Kitaplık" serisinde yayınladığı bu kitabı bence herkes okumalı. Emma Goldman'ı bu adla ya da "Kızıl Emma" olarak bilenler, tanıyanlar biliyor. Bu sözüm onlara değil. Ama benim gibi bilmeyenlerin geçen yüzyılın bu devrimci kadınını tanımamaları bilmemeli büyük eksiklik.
Üstelik içindeki en eski yazının yazılmasının üzerinden tam "yüz" yıl geçmişş. Ama bugünü anlatırcasına "dipdiri, gerçek ve geçerli". Bu büyük "anarşisti"n dile getirdiği düşüncelerinde herkesin öğreneceği bir şeyler var.
Altını çize çize okuduğum bölümlerden birisinde şöyle diyordu Goldman: "İlerleme, aydınlanma, bilim, din, siyasal ve ekonomik özgürlük için yapılan her çaba azınlıklardan geliyor, çoğunluklardan değil. Bugün de her zamanki gibi az olan, azınlıkta kalan yanlış anlaşılıyor, takibata uğruyor, hapsediliyor, işkence görüyor ve öldürülüyor."
Sizce de öyle değil mi!
Mustafa Sütlaş

Terörist (Roman)
Doris Lessing (Çev: Zeynep Sirer)
Afa Yayınları:200; Çağdaş DÜnya Ed:30; 1992-İstanbul
ISBN: 975-414-150-9, 446 Sayfa

14.08.2008 /(869/19)
DEĞERLENDİRMEM:
Uzun zaman önce aldığım ve kütüphanemde duran kitaplardan bir başkasıydı, bu yılın Nobel Edebiyat Ödülü sahibi Lessing'in bu kitabı. Tanışıklığımız çok eskidir Lessing'le. İyi bir yazardır. Bu kitabı alma nedeni de buydu. Aldığım ve gecikerek de olsa okuduğum için mutluyum.
İngiltere'de modern dünyanın çarkları arasına girmemek için direnen "genç insan"ları ve onların arayışlarını anlatıyor. Onların reddettikleri sistemin onlara neler yaptığını, aslında onların nasıl insanlar olduğunu gösteriyor. "Terörizmi" olumlamadan, adına "terörist" denen insanların, onları buna zorlayan koşullarla birlikte göstermeyi yeğliyor. 1988'de yazılmış bu kitapta "Liberalleşme"nin İngiltere'de yaptıklarını, değiştirdiklerini de eleştirerek bir dönemi anlatıyor.
Bu tür kitapların çokluğundan söz edilebilir. Ama Lessing'in kitabını farklı kılan onun aynı zamanda "roman" türünün bence iyi bir örneği olmasında yatıyor. Zamanı, ortamı, mekanı, isimleri değiştirin size 11 Eylül'ün gerçek yüzünü de anlatabilir, eğer bakışınız ona odaklaşmışsa. Afa kapandıktan sonra bu kitabı basan var mı bilmiyorum. Ama varsa alıp okuyun. hem de şimdi, şu sırada!
Mustafa Sütlaş

Bir Kadın İki Yaşam (Roman)
Freda Bright (Çev: Oya Alpar)
AB-Kitapçılık, Kelebek-Bestseller, 1997-İstanbul
ISBN: 975-7736-30-9, 384 Sayfa

31.07.2008 /(868/18)
DEĞERLENDİRMEM:
Bir seyahat sırasında "Sokağa düşmüş" kitaplar arasından, kapağına bakıp arka kapağını okuyarak almıştım. Aldığımda kitabın üzerine attığım tarih 2003 yılını gösteriyor. Kütüphanemde beş yıldan fazla beklemiş. Hoş bir macera, gerçekten de tatilde okunacak bir kitap. Kadınların günümüzdeki açmazlarını kahramanın yaşamını iki farklı düzlemde kurgulayarak anlatıyor. "Çok satan" bir roman olarak olması gereken her şey var. Ehh biraz da gerçeklik ve o gerçekliğin felsefi yönden tartışması. Zamanı olan okumalı ve kendisini düşünmeli. Özellikle de kitabın sonundaki şu sözleri düşünerek okumalı: "İsteseniz de istemeseniz de her zaman seçim yapıyorsunuz. Zaten böyle olması gerek, ancak bir şeye evet dediğiniz zaman, başka bir şeye de hayır diyorsunuz. Bir yaşantının kapısını açarken, diğer bir yaşantının kapısını kapatıyorsunuz. Tüm bu çeşitli yaşantıları bir anda yaşayabilmek ne kadar fantastik olurdu değil mi? "
Tıpkı ikinci kez doğmak gibi ve ondan daha iyi, çünkü her potansiyeli keşfetme olanağına sahiptiniz. Sonunda aynı kişi olarak mı kalacaksınız, yoksa düzinelerce değişik yaşam, sizi düzinelerce başka kişilik sahibi mi yapacak?"
Mustafa Sütlaş

Embriyogenesis (Roman-Bilim Kurgu)
Özlem Ada
Sarmal Yayınevi, Nisan 1977, İstanbul
ISBN: 975-576-0-15, 220 Sayfa,

16.07.2008 (867/17)
DEĞERLENDİRMEM:
Birbiriyle bağlantılı iki uzun öykü var içinde. İnsanı ve evrimi anlatan, gelecekteki insanı hayal eden bir kitap. İnsan nasıl gelişecek, değişecek ve yokolacak? Buna genetik başta olmak üzere bilimin katkısı ne olacak? "Nereye gidiyoruz" sorusunu kendisine soran herkesin sorusuna bulacağı yanıtta ufkunu açacak bir kısa öykü.
Özlem Ada gerçekten var mı yok mu bilmiyorum. Ama "1996 yılının ilk aylarında bir gazetede 'beyne ilk gen nakli yapıldı' başlıklı bir haberden yola çıkarak yazılan bu uzun iki öykünün başka bağlamlarda kurgulanarak sürdürülmesi kuşkusuz çok güzel olurdu.
Mustafa Sütlaş

Markos Onurlu İsyankâr (Söyleşi)
Ignacio Ramonet (Çev: Kerem Eksen)
Sel Yayıncılık:146, İstanbul 2001
ISBN: 975-570-148-6 61 Sayfa

20.06.2008 (866/16)
DEĞERLENDİRMEM:
Çok önemli ve doğru şeyler söyleyen Zapatista Ulusal Özgürlük Ordusu "Yardımcı Komutanı Markos"la yapılmış söyleşinin kitaplaştırılmış şekli. Pek çok kişiye birşeyler, daha doğrusu "dünyaya dair" pek çok şey söylüyor.
Kuşkusuz burada "söyleyen" kadar, ona gerçekten merak eidlen soruları söyleten "Ignacio Ramonet"in de büyük payı var. Onun için kitabın başındaki ad tam yerinde yazılmış.
Bulunmalı okunmalı.Eğer kitaba ulaşılamazsa internetten aranmalı.
Mustafa Sütlaş

Komün, Geleceğe İlişkin Bir Politik Alegori (Roman)
Gün Zileli
Yaba Yayınları:145, Özel Dizi:10, İstanbul, 2007
ISBN: (978) 975-386-121-2, 221 Sayfa

14.06.2008/ (865/15)
DEĞERLENDİRMEM:
Tahsin Yücel'in Gökdelen'inden sonra hemen hemen aynı minval üzerine yazılmış bir "düş öykü". Ama Tahsin Yücel'in ki gerçek bir "edebi" yapıt. Gün Zileli'nin ki ise kitabın adında da yer aldığı gibi bir "politik kitap". Kuşkusuz onun "politikası" da kendi durduğu yeren ve kendi baktığı pencereden göründüğü kadarıyla "politik".
İzmit'teki çiftlikte 2 günde okuyup bitirdiğim bir "ilk kitap" özelliği dışında benim için bir anlamı yok. Yanız "okumuş olmak için" okunabilir. Değilse "zamanınızı harcamayın" derim.
Mustafa Sütlaş

M.D. (Anı-Roman)
Yann Andrea (Çev: Sevim Akten)
Afa yayınları:212, Çağdaş Dünya Ed.:32, İstanbul, 1983
ISBN: 975-414-165-7, 152 Sayfa

12.06.2008/ (864/14)
DEĞERLENDİRMEM:
Sokağa düşmüş kitaplar arasından seçtiğim bir kitap. Marguerite Duras'ın alkol tedavisi gördüğü günlerde yanında olan genç bir yazar adayınıntanık oldukları, duygu ve düşüncelerini bir "anı defteri" formunda ortaya koyduğu bir kitap.
Kitabın iki boyutu var: "Alkol bağımlılığı" ve bir "insana bağlılık". İkisinin koşutluklarının ustaca ortaya konulduğu bir kitap. Bulursanız okuyun.
Mustafa Sütlaş

Modern Tıbbın On Büyük Yalanı Batı Tıbbı Sağlığınızın Altını Nasıl Oyar (İnceleme)
Shane Ellison (Çev: Arzu Aygen)
Hayy Kitap-43, Acil Serisi:6, İstanbul, 2008
ISBN: (978)-975-9059-44-6, 184 Sayfa

28.05.2008/ (863/13)
DEĞERLENDİRMEM:
Popüler Medyanın satın alınarak kamuoyuna duyurduğu "ticari tıbbı"n olanak ve ürünlerinin ardındaki yalanların bir bölümünü ortaya koyan bir kitap. Abartılı yanları var. Ama yazmadıkları yazdıklarının en az on katı.
"Ticari tıbba" karşı olmanın da günümüzde "ticari bir faaliyet" olduğunu unutmadan okumak gerekiyor.
Çünkü herkes birşeyler satıyor.
Mustafa Sütlaş

Bir Makro Felsefe Klasiği: MS 2150 (Roman)
Thea Alexander (Çev: Nedret Şanlı)
Akaşa Yayın ve Dağıtım Ldt.Şti. İstanbul, 1991
ISBN: (978)975-67-9321-3, 383 Sayfa

08.05.2008 /(862/12)
DEĞERLENDİRMEM:
Gelecekteki Ekoköyümüzün ahalisi olma niyetini sonuna kadar muhafaza edemeyen bir kişinin önerisiyle okuduğum, aslında "asla"okumayacağım bir kitap. Hatır için "okunabilir".
Mustafa Sütlaş

Elveda Afrika, Hoşçakal Paris (Anı)
Hıfzı Topuz
Remzi Kitabevi, İstanbul, İkinci baskı: Ocak,2005
ISBN: 975-14-1023-1, 462 Sayfa

22.03.2008 / (861/11)
DEĞERLENDİRMEM:
Hıfzı Topuz'u ismen biliyordum. Şahsen de BİA olarak düzenlediğimiz "Bağımsız Medya Forumu" sırasında tanıdım. Güzel konuşuyor, öğretici, hoş ve doğru şeyler anlatıyordu. Bu kitabını daha önce almış, ama okuyamamıştım. Yıl başında Akademide olduğum dönemde okumaya başlamıştım. Biraz ara verdikten sonra keyifle okuyup tamamladım.
Bir ders kitabı gibiydi benim için. Medya, tarih ve sosyoloji alanında pek çok dersler vardı. Ama onlardan daha önemlisi bir "tutum"u yansıtması hoşuma gitti. İyi bir gazeteci, sonrasında başka şeyler, bürokrat, öğretim üyesi, politikacı vb. ne olursa olsun, hep gazeteci olarak kalıyor. Sanırım bunu bir de yakından tanımamakla birlikte İsmail Cem'de gözlemlemiştim.
Topuz aynı zamanda kendi ömrüyle sınırlı bir dönem olsa da yaklaşık TC'nin başından başlayarak, ülkenin entellektüel alanının ve yaşamının da bir panoramasını çizerek, insanları da naltıyor. Bu kitapta bir şekilde Türkiye'nin tüm değerleri ve kalbur üstü aydınlarının gündelik yaşamları, kaygıları ve düşüncelerine dair bilgiler, anekdotlar bulmak mümkün. Ben de bilmediğim bir çok şeyi kitabı okurken öğrendim ve bundan da mutluluk duydum. Yarını planlamak ve geçmişe göz atmak isteyenler için iyi bir kaynak. Üstelik kolay okunuyor.
Mustafa Sütlaş

Dionysos Dithyrambosları (Şiir)
Friedrich Nietzsche (Türkçesi: Oruç Aruoba)
Kabalcı Yayınları:27, Şiir:1, İstanbul, Kasım 1993
ISBN: -, 119 Sayfa

13.03.2008 / (860/10)
DEĞERLENDİRMEM:
Deleuze'nin Nietzsche biyografisini okuduktan sonra onun kitaplarını okumaya niyetlenmiştim. Kabalcı kitabevini dolaşırken bu kitabı bulduğuma sevindim. Şiirlerin öyküsünü okuyunca çok daha hoşuma gitti. Hele hele Oruç Aruoba'nın çevirisi de "gerçekten şiir olan" bir Nietzsche'nin bu şiirlerini okumak çok güzel ve keyif vericiydi.
Dionysos'un Dithyrambosları "tiyatro"yla uğraştığım dönemden beri belleğimdeydi. İnsanların söylemek istediklerini "ilahi güçlere" söyletmesi eski ve iyi bir yöntem. Düşünce özgürlüğünün ilk uygulama olanaklarından birisi belki de. Onun için Nietzsche'nin delirmeden az önce temize çektiği bu şiirlere bu adı vermesi de çok anlamlı.
Düşünce ve duygularımla örtüşen çok sayıda yan buldum bu şiirlerde. Özellikle "yırtıcı kuşlar arasında" kaydettiğim şiirlerden birisi oldu. Onun sözleriyle bitireyim: "-Dur! / Bir hakikat dolanıyor tepemde / bir bulut gibi,- ". Nietzsche'nin hakikati ve söyledikleri.
Mustafa Sütlaş

Atuan Mezarları-Yerdeniz II (Roman)
Ursula K.Le Guin (Çev:Çiğdem Erkal İpek)
Metis Yayınları, İstanbul, Ocak 2006
ISBN: 975-342-071-4, 151 Sayfa

12.03.2008 / (859/09)
DEĞERLENDİRMEM:
Le Guin'in tüm kitaplarını okumak istiyorum. "Mülksüzler"den sonra kapıldım bu düşünceye. Daha önce ismen bildiğim bir yazarın okuduğum bu ilk kitabı bende "şok" etkisi yapmıştı. Sonrasında okuduklarımda da aynı duyguyu hep yaşadım. "Yerdeniz Öyküleri"nin bu ikinci kitabı da beni aldı başka yerlere götürdü. İlk bakışta bir "Fantastik Edebiyat" örneği gibi görünse de okurken algılananın katlarının sayısı neredeyse sonsuz. Kitabın arkasındaki açıklama onlardan yalnızca birisi. Ama daha çoğu kitapta var.
Şu bölümü paylaşmak istiyorum burada: "Özgürlük ağır bir yüktür, ruhun yüklenmesi gereken büyük ve gari,p bir sorumluluk. Kolay değildir. Verilen bir armağan değil, yapılan bir seçimdir; bu seçim de zor bir seçim olabilir. Yol, yukarıya, ışığa doğru çıkar; ama yüklü yolcu oraya hiç bir zaman varamayabilir."
Kitabı okudumaya bir "yolculuk" sırasında başladım. Ertesi gün sonunu yine bir araçta "Yol'cu"da tamamladım. Zaman ve mekan, yaşadığım süreç bu paragrafın sonuna her zaman söylediğim bir cümleyi eklemeyi gerekli kılıyor: "Ama önemli olan varmak olmayabilir. En az varılacak yer kadar yapılan yolculuk da önemli ve anlamlıdır."
Mustafa Sütlaş

Brecht'in Metresi (Roman)
Jacques-Pierre Amette (Çev: Nuriye Yiğiter)
İnkilap Kitabevi, İstanbul, 2004
ISBN:975-10-2143-3, 247 Sayfa

10.03.2008 / (858/08)
DEĞERLENDİRMEM:
Fransa'da 2003'de Concourt Ödülü almış bu kitabı Brecht'e dair olduğu için aldım. İçinde Brecht'ten söz ediliyor ama aslında o zamanki "Doğu Almanya", hatta "Doğu Bloku"nun durumu, "reel sosyalizm"in yarattığı "korku toplumu" anlatılıyor. Aslında tüm dünyada egemen olan "korku"nun ABD'deki cephesine de yine Brecht'in yaşamı üzerinden değiniliyor ama bu o kadar belirgin ve vurgulanmış değil.
Anlatılan öykünün gerçeklik boyutu belirsiz. Büyük olasılıkla öykü "böyle olabilirdi" diye düşünülmüş bir "kurgu". Ama "kurgu"nun Brecht'in "cinselliği ve iktidarsızlığı" üzerinde yükselmesi de yazarın ona dair "içsel" başka bir "kaygı ya da kuşkusu"nun olduğunu ortaya koyuyor. Brecht'in "muhbir metresi Maria" çok klişe bir tip olarak ortaya konulmuş romanda. Yazarın asıl kahramanı bence, Maria'ya bu görevi veren "gizli servis subayı". Yazar romanı onun üzerine kurmak ve asıl olarak onu anlatmak istemiş ama bence başaramamış.
Diğer yandan aslında "Hitler faşizmi ve ikinci dünya savaşı"nın, yer yer grotesk sahnelerle dolu bir tür "epik tiyatro" olduğu düşüncesi de bir "Brecht oyununun" arka planı gibi okura iletiliyor. Beş yıl geriden de olsa bir "Concourt Ödüllü" roman okumak isteyenler bulabilirlerse okusunlar.
Mustafa Sütlaş

Sapan-Bir Güvercinin Katilleri(Araştırma-İnceleme)
Timur Soykan-Demet Bilge Ergün
Güncel Yayıncılık:308, Güncel Kitaplar:19, İstanbul, Eylül 2007 ISBN:978-9944-84-007-1, 323 Sayfa

06.03.2008 / (857/07)
DEĞERLENDİRMEM:
Hrant Dink'e olan sorumluluklarının gereğini yerine getirmek için didinen iki genç muhabirin, çok kısa sürede ellerinde bulunan belgelerden yola çıkarak çok değerli sorular sordukları ve adalet mekanizmasının bulması gereken gerçekler için yönelmesi gereken yerlere ışık tuttukları bir kitap.
"Sapan" henüz bitmemiş bir kitap. Halen yazılan, yazılmakta olan bir kitap. Eğer bu davanın sonu Sevgili Hrant'ın ve Rakel'in ifade ettiği gibi "karanlıkların aydınlatacak" şeklinde bir olumlu biterse, ancak o zaman gerçekten "harika bir kitap" olacak. Değilse her gün bize sorumluluğumuzu anlatan bir "karabasan"ın "derin" anlatısı olacak.
Soykan ve Ergün ellerinden geleni yapmışlar. O sonu "beklediğimize" uyduracak olan bizleriz. Hrant'ın sonu çok aşikar olan 301 yargılaması, nasıl birilerinin "bastırmasıyla" sürprizle bitebildiyse, biz de "toplum olarak yeterince bastırabilirsek" olumlu sonuca ulaşır ve bu kitabı "katkılarımızla" unutulmaz bir yapıta çevirebiliriz.
Mustafa Sütlaş

Sosyalizm ve İnsan Ruhu (Deneme)
Oscar Wilde (Çev: Fatih Özgüven)
Re Yayıncılık (Express Eki); İstanbul, 2006
ISBN:-, 120 Sayfa

28.02.2008 / (873/23)
DEĞERLENDİRMEM:
Wilde'in inanılmaz bir kitabı. Bunu bu güne kadar neden kimse çevirip basmamış. Değişmez sanılan tüm değerleri, en büyük ustalara dayanarak ve farklı bir şekilde düzenleyip basarak sunan Express'e şükran duymalıyız. Neredeyse her satırının altını çizerek okudum. Sosyalizm'in gerçekte ne olduğunu, asıl değerlerini ve onların yaşamdaki karşılıklarını bu kadar basit ve güzel bir şekilde sunan bir kitap okumadım diyebilirim. Herkes okumalı!
Yalnız şu küçük bir alıntı bile tüm düşündüklerimi ortaya koyabilir:
"Emek en yüce değer değildir. K.Marks" (S:52 "Gotha ve Erfurt Programlarının Eleştirisi"nden-Sol Yayınları)
Mustafa Sütlaş

Nietzsche (Biyografi-Derleme)
Gilles Deleuze (Çev: İlke Karadağ)
Otonom Yayıncılık: 11, Felsefe Dizisi:5 İstanbul, Ağustos 2006
ISBN:975-6056-09-6, 102 Sayfa

28.01.2008 / (856/06)
DEĞERLENDİRMEM:
Bazılarına şaşırtıcı gelebilir; ama bugüne kadar hiç Nietzsche okumamıştım. Onu biliyorum, kimi düşüncelerinin gerçekten önemle üzerinde durulması gerektiğini de düşünüyorum ama yine de onun bazıları "çok satan", çok sattığı için de defalarca basılan kitaplarını hiç almadım ve hiç okumadım.
Bu ilk kitabı okumak için seçmem iki nedene dayanıyordu. Birincisi biyografisinin ve felesefesinin derli toplu bir şekilde anlatılması ve ve kimi önemli metinlerinden oluşan küçük bir seçki olmasıydı. Ama asıl neden bunun "Gilles Deleuze" gibi önemli ve güncel bir düşünür tarafından ve onun gözüyle anlatılıyor olmasıydı.
Sonuçta seçtiğim ve okuduğum için mutluyum. hem Nietzsce'yi daha önce okuyanlara hem de benim gibi hiç okumayanlara öneririm. Tıpkı "otonom yayıncılığın" hhepsi de çok önemli diğer kitaplarını önrediğim gibi.
Mustafa Sütlaş

Yazarların İstanbul'u (Derleme)
12 Yazar, Haz: Barbaros Altuğ
Merkez Kitapları, Özel Dizi:2, İstanbul, Mayıs 2007
ISBN: 978-9944-86-003-1, 182 Sayfa

26.01.2008 / (855/05)
DEĞERLENDİRMEM:
Sevgili arkadaşım Dr. Beyza Kutay iş yeri hekimi olarak çalışmaya başladığı Petrol Ofisi Genel Müdürlüğü'nde çalışmaya başlayınca, orada çalışanlara yönelik sağlık eğitimi konusunda konferanslar, seminerler düzenlemeye başladı. Bunlardan birisinde de ben konuktum. Yirmiye yakın izleyiciyle sigara ve sigarayı bırakmak üzere sohbet ettim. O sohbetin sonunda bana teşekkür ettiler ve günün anısına da bir hediye verdiler. O hediye bu kitaptı.
Kitapta yazısı olan sevgili Latife Tekin kitaptan bana dah önce söz etmişti. Rastlantı sonucu onun yanında Gümüşlükte'yken okudum kitabı.
Daha ilk satırlarından başlayarak çok sardı. Kitaplarını okumadığım bazı yazarların da yazıları vardı içlerinde ama gerçekten çok keyif aldım. "İstanbul'un 1001 yüzü vardır" derler, o yüzlerin pek çoğunu, bu arada da yitip gidenleri bir kere daha anımsadım. Hüzünle karışık bir sevinç, sevinçle karışık bir hınç, hınçla karışık bir umut da bu duygulara eşlik etti. Anlatılan yerlerin çoğunu biliyorsam da başka yönlerini gördüm, öğrendim ve tanıdım.
Kitapta yazıları olan yazarlar sırasıyla İnci Aral, Kürşat Başar, Naim Dilmener, Nazlı Eray, Aslı Erdoğan, Ayşe Kulin, Perihan Mağden, Petros Markaris, Celil Oker, Mehmet Murat Somer, Latife Tekin, Buket uzuner. Bu yazarların hepsinin yazdıkları çok güzel. Ama ben daha çok etkileyenler, Naim Dilmener, Nazlı Eray, Ayşe Kulin, Petros Markaris, Mehmet Murat Somer ve Latife Tekin'in gözünden anlatılan İstanbul oldu.
Sonra buradan çıkarak kendi "İstanbul Kitabı"mı yazma düşüncesi aklıma geldi. Hatta bazı notlar aldım, eğer günün birisinde bu işe niyetlenirsem unutmayayım diye. Tüm bunları sevgili Beyza'ya borçluğum. Ya da "sigara"ya...
Mustafa Sütlaş

Karşı Duruş - Siyasi yazılar (Deneme-Eleştiri)
Coşkun Özdemir
Cumhuriyet Kitapları, İstanbul 1999
ISBN: 978-9944-150-34-7, 232 Sayfa

23.01.2008 / (854/04)
DEĞERLENDİRMEM:
Bir kitap "değiş tokuşu" önerisi üzerine Coşkun Hoca'dan aldığım bu kitabı okumak özellikle siyasi değerlendirme ve yorum bölümünü okumak benim için çok zor oldu. Çünkü bu bölümdeki yazıların büyük bölümü Coşkun Hoca’nın Cumhuriyet Gazetesi’nde yer alan “günlük politika”ya dair yazılarıydı. Bu yazılarda Sevgili Coşkun Hoca eskiden beri bildiğim, her bir araya gelişimizde baştan başlayarak yeniden anlattığı aynı düşüncelerdi ve neredeyse hemen hemen aynı cümleler ve sözcüklerle yineleniyor; değişik başlıklar altında ve değişik bağlamlarda hep aynı şeylerden söz ediliyordu.Bunlara karşın satır satır okudum. Yalnız "sağlık"la ilgili bölümde bilmediğim ve farkına daha önce varmadığım bir kaç konu dikkatimi çekti. Dolayısıyla Coşkun hocamdan yine birşeyler öğrenmiş oldum. Bu bakımdan özellikle o bölümleri için okunmalı diyorum.
Mustafa Sütlaş

Kapitalizmin Hayaleti (Eleştiri)
Samir Amin (Çev. cengiz Algan)
Sarmal Yayınevi, İstanbul 1999
ISBN: 975-8304-57-7, 144 Sayfa

13.01.2008 / (853/03)
DEĞERLENDİRMEM:
Öncelikle, Samir Amin'le kapitalizmi değerlendirme bakımından pek çok konuda aynı şekilde düşündüğümüzü görmek beni çok sevindirdiğini söylemeliyim. Hem sevindim, aslında hem de şaşırdım. Çünkü "Marksist"lerin içinde, Marksizme bu kadar eleştirel gözle bakanı okumamıştım.
Bu çok önemli kaynak kitabı, politikayla uğraşan, hatta içinde bulunduğumuz ekonomik düzenin etkilerini hisseden, bunların yarattığı sorunlara yönelik çözüm arayışı içinde olan herkesin, özellikle de eski, yeni "solcu"ların, mutlaka okumaları gerekir diye düşünüyorum.
Klasik Marksizm'in rehberliğini yitirmeden, ama "reel sosyalizm"in yarattığı çukur ve tuzaklara da düşmeden bu günü değerlendirmek ve ileriye yönelik politikalar geliştirme düşüncesinde olanlar ise özellikle okumalılar.
Mustafa Sütlaş

Üç Ekoloji-Doğa, Düşünce Siyaset-6 (Kuramsal Dergi)
Editör: Ümit Şahin-Ayşen Mert
Yeşil Kültür Sanat ve Düşünce Derneği, İstanbul, 2007
ISBN: 978-605-006-001-0, 173 Sayfa

11.01.2008 / (852/02)
DEĞERLENDİRMEM:
Her zaman olduğu gibi çok güzel bir kitap-dergi... İçi bilgi dolu, düşünce dolu. Özellikle Wolfgang Sachs, Ahmet Mutlu, Nermin Saatçioğlu ve Petra Kely'nin yazıları, çok yararlandığım, çok şey öğrendiğim ve bence mutlak okunması gereken yazılar. Emeği geçen herkesin eline sağlık,
Mustafa Sütlaş

Çapkın Papaz (Öyküler)
Giovanni Giacomo (Çev: M.Kerem)
Babil Yayınları:17 Yüreksöken:9 İstanbul, 2001
ISBN: 975-8480-40-5, 107 Sayfa

10.01.2008 / (851/01)
DEĞERLENDİRMEM:
Cinselliğin kuralları en katı olan kurumlarda yaşayan insanların bile gündeminde ne kadar büyük yer tuttuğunu açıkça ortaya koyan kitaplardan birisi. "Casanova" diye de bilinen Giovanni Giacomo'nun biraz kendi yaşamından, biraz da hayalinin gücüyle geliştirdiklerini anlattığı kitaplarından küçük bir bölümü Babil yayınları, "yüreksökenkitaplar" dizisi içinde yayınlamış. Merak edenler okuyabilir.
Mustafa Sütlaş

 


 

ANA SAYFA