Y
AZILARIM / KÜLTÜR - SANAT
| Okuduklarım | Şiirimsilerim | Söyleşiler | Öykülerim | Fotoğraflarım | Tiyatro üzerine | Gezi yazıları
İnsan ürettiğiyle vardır

Ürettiklerimiz ise aklımızın emrettikleri, yüreğimizden kopanlar ve elimizden gelenlerden ibaret.

Aklımızın emrettikleri belirlerse ona "bilim ve politika" diyoruz.

Yüreğimizden gelenler ise "sanat" adını alıyor.

Elimizden gelenler ise "yaşamı mümkün kılan gereksinimlerimizi karşılayan ürünleri yaratan işimizi" oluşturuyor.

Bunların tümü ise "kültür"ümüzü meydana getiriyor. İnsan ve uygarlık denilen de bunların toplamı zaten.

Bu bölümde önce okuduklarımdan söz ediyorum.
Okumak benim için vazgeçilmez bir bağımlılık... Hem de büyük bir keyif veren bağımlılık... Günde yaklaşık 20 sayfa okumazsam rahat edemem.
Her tür kitabı okurum. İşimler, çalışmalarımla, ilgi duyduğum alanlarla ilgili..
Tür olarak da bunlar arasında her tür kitap vardır. Ama en çok sokağa düşmüş kitapları alır okurum. Onlar bu ülkenin gündemini değil, gerçeğini dile getirir çünkü.
Bazen aynı anda 4-5 kitabı birlikte okuduğum olur. Okuduğum kitapları numaralayarak kaydettiğim bir defterim var. Bu defterde 1984 yılından bu yana "kitap" formatında okuduklarımı kaydettim. Adeta yaşamımın bir özeti.. Onların listesinin buraya tıklayarak görebilirsiniz...

Sonra söyleşiler var.
Konuşa konuşa anlaşırız...Söyleşmek ise insanların birbirlerini keşfetmeleri demektir...
Çeşitli zamanlarda sizlerin tanıdığı insanlarla bir araya geliyorum. Onlarla konuşuyorum.
Bu konuştuklarımı bazen yazılı hale getiriyorum. O zaman onlar daha çok kişiye ulaşıyor.
Bu köşede çok sık olmasa da bazı kişilerle yaptığım söyleşileri bulacaksınız
Bunlardan biri arkadaşım, meslektaşım, romancı, yazar, düşünür, psikiyatrist KAAN ARSLANOĞLU ile yapıldı. İşte onunla "İNTİHAR" üzerine yaptığım söyleşiye buradan ulaşabilirsiniz.

Bu kadar değil elbette: Bir de benim yazdıklarım var. Yok hayır, kuramsal yazılar değil, adına "ŞİİRİMSİ" dediğim şiirler ve "ÖYKÜ"lerim var.

Yaşamın başka bir gerçekliğidir, kurmaca. Kurmaca bazen yaşam olur.
Yazmaya başladığımda küçük öykülerimin olduğunu fark ettim.
Onları da yazdım zaman zaman.
İçinde benim ve tanık olduklarımın izlerini taşıyan...
Sayıları bir kitap olacak kadar çok. Ama kitap olamadılar henüz. Yine de bazılarının sizlere ulaşmamasına gönlim razı olmadı.

İşte bir örnek: İsterseniz bir göz atabilirsiniz...

Ve bazen sayfalar yetmez anlatmaya duyduklarımı düşündüklerimi. O zaman soyutlamak, yoğunlaştırmak ve küçültmek gerekir. Tümcelerde değil sözcüklere sığdarmak tüm evreni ve onun içindeki insanı. Bazen de beni...

"Şiirimsi"lere bir örnek:
İŞARET

bir kız
sorar annesine
gözlerin nerede...

bir oğlan
sorar babasına
bahar kim..

bir seven
sorar sevdiğine
yürek ne zaman..

bir sevilen
sorar sevenine
ışık nasıl...

sorar herkes
herkese
aşkımız neden...

bilir de sormaz
kimse
işaret nerede...

aşkımız zaten sorulmamış bir sorunun sonundaki soru işareti değil mi...
işte işaret orada!...
17.1.2001

 

Onun adı DİREN

Yaşı küçük ama kendi büyük "DİREN"in.
Hani o unuttuğumuz Dersim'den
taa gözlerinin içine kadar gülüyor...
yürekten, umutla ve adı gibi dirençle...
o orada, ya biz?...

Mustafa SÜTLAŞ / 10.08.2003


Bir de "gezdiklerim için yazdıklarım" var.

Bu bölümde farklı bir biçimde sunulmuş, gezi yazıları bulabilirsiniz.
Olanak buldukça geziyorum. Ülkemizin bir çok yerini gezdim. Gezmeyi de sürdürüyorum. herhangi bir yeri, bazen kapımızın dibindeki bir yer olabilir.
Gezmek benim için bir yaşam biçimi. Bu henüz göçebelikten kurtulmamış olmanın bir sonucu olabilir. Belki de kendimi gerçekten bir dünyalı saymamın sonucu.
Amacım bir de farklı açısıyla görülenleri dile getirmek. Okuyun bakalım siz de bunlara katılacak mısınız?
Gezerken "fotoğraf" da çekmeye başlamıştım. Şimdi teknoloji çok gelişti ve benim güzel bir fotoğraf makinem var. Bu sayfalarda onunla çektiğim resimleri de paylaşacağım sizlerle
Çektiğim fotoğrafların çoğu yaşamı belgelemek amacıyla çekildi. Yani anı ya da haber fotoğrafları bunlar.
Ama arada kendi kendime "güzel" dediklerim de çıkıyor. İşte onları da sizlerle paylaşmak istiyorum. Çünkü bazen bir fotoğraf sayfalarca yazıdan, ya da kıtalarca şiirden daha fazlasını anlatıyor... Diğer fotoğraflar için tıklayınız.

Bir de "sanat" deyince ilk göz ağrım var: "Tiyatro"

İzlediğim oyunlar üzerine yazdıklarım, tiyatro kuramı üzerine derlediklerim, değişik oyun konuları ve tekstleri, oyunlaştırdığım metinler...

Hepsi burada...