Y
AZILARIM / Sağlık Hakkı-Hasta hakları
| Bu yazılar her hafta cumartesi günleri Bağımsız İletişim Ağı'nin BİAMAG Sayfasında yer almaktadır.|

Kadın Sağlık Kurumuna Başvurabilirse!

Kadın için sağlığı korumak ya da tanı ve tedavi olmak üzere sağlık kurumuna gitmek, izin, vizite kağıdı, tedaviyle ilgili görüş bildirme ve para anlamına gelebiliyor ki bu da yakındaki erkeğin oluru demektir. Ne yapmalı?


BİA Haber Merkezi
01/10/2005    Mustafa SÜTLAŞ

BİA (İstanbul) - Kadının sağlıklılık halini sürdürebilmesi ve sağlıklılık hali bozulduğunda, hekime ve sağlık kurumuna başvurduğu anda sahip olması gereken ve kullanacağı haklar hizmeti verenin yerine getirmek zorunda olduğu görev ve yükümlülükleri de tanımlıyor.

Bu haklar her kadının kendi özgül durumuna göre giderek özelleşen ve özgülleşen bir biçimde ortaya çıkıyor.

Tam donanımlı sağlık kurumu

Öncelikle herkesin ayrımsız olarak donanımı tam, eksiği olmayan bir sağlık kurumu hakkı vardır. Sağlık kurumu da, hızlı ve etkin hizmet sunulabilmelidir.

Bunun için de, hekimlik mesleğinin gereklerini yerine getiren bir hekimle birlikte bir sağlık hizmeti ekibi kurumda bulunmalıdır ki tanı, tedavi, iyileştirme ve esenlendirme (rehabilitasyon) hizmetleri sunulabilsin.

Kadın sağlık hizmetine ulaşmışsa

Herhangi bir kadının, yaşadığı dönem ve statüsü ne olursa olsun; bir sağlık kuruluşunun kapısından içeri girebilmesi, yani herhangi bir sağlık hizmetine ulaşma ve yararlanma olanağına sahip olabilmesi, önce kendi içinde, sonra da ailesi içinde, kısacası kendi yaşam çevresinde hayli önemli bir mücadele verdiği anlamına geliyor.

Daha önce de defalarca söz ettiğimiz kadının sağlık hizmetine ulaşma ve yararlanma hakkı, sağlık alanında bir kadının sahip olduğu hakların belki de en önemlisi ve en zor ulaşılanıdır.

Eşit hizmet hakkı

Çoğunlukla sağlık kurumuna "ulaşma hakkı"nın kullanımı kadının yakınında ve onun "hamisi" durumunda bulunan bir erkeğin onay, katılım ve desteğiyle mümkün olabiliyor.

Kız çocuk baba ya da ağabeyinin, evli kadın eşinin ya da erkek kardeşinin, yaşlı kadın ve anneler ise oğullarının bu konuda karar almaları ve bizzat yanlarında bulunmaları halinde bu hizmetlere ulaşabiliyor.

Örneğin her şey bir yana pek çok kadın eşi/babasının alacağı bir "vizite kağıdı" olmadan sağlık kurumuna ulaşamıyor, ulaşsa bile hizmet ve tedaviden yararlanamıyor.

Tam bir "erkeğe bağımlılık" anlamına gelen bu zorunluluk, sağlık sistemindeki "erkek egemenliği"ni, tutuculuğu ortaya koyuyor.

Yazılı kuralların dışında, yazılı olmasa da uygulanan başka "erkek egemen" tutum ve davranışlar da vardır:

Örneğin bir çok sağlık kuruluşunda, "aydınlatılmış onam" alınırken, asıl muhatap olan "kadın/kız" hastaya yapılacak tanı ve tedavi işlem ve müdahalelerinde bir erkeğin, eşin, ağabeyin ya da babanın onayı (da) aranıyor.

Aydınlatılmış onam

Kadının sorununa yönelik tanı koyma, müdahale ya da yataklı tedavi hizmeti için gerekli işlemlerde yine erkeğin onay ve oluru, kadının aydınlatılmış onamından daha önemli ve değerli sayılıyor.

Benzer biçimde verilecek hizmet bir bedel ödemeyi gerektiriyorsa ve kadının ekonomik özgürlüğü ve sağlık güvencesi yoksa bu kez de "tedavi ve bakım maliyetlerinin karşılanması ve bu amaçla kaynak ayrılması" da bir erkeğin onayına bağlı oluyor.

Muhatap kadın

Öncelikle asıl muhatap alınması gereken kadın söz hakkını kullanabilmelidir.

Bedeni üzerinde söz ve karar sahibi olanın aslında "kadın"ın kendisi olduğu, olması gerektiği de erkek yakınlara anlatılmalıdır.

Bunun için de kadının çevresindeki erkeklerde ve hizmeti verenlerde "kadına yönelik" tutum ve davranış değişikliklerine yönelik yaklaşımlar sergilenmeli, bu konuda özel ve özenli bir eğitim gerçekleştirilmelidir.

Toplumu oluşturan bireylerin tutum ve davranışlarındaki değişim gündelik yaşamda ve yinelenen küçük müdahalelerle gerçekleşebilmektedir. Uyarılar, zorlamalar ve cezalandırmalar ya da tehditlerden daha çok, küçük noktalara dikkat etmek, özenli davranmak, bazı şeyleri tekrar tekrar anlatma tavrı benimsenmelidir.

Kadınların daha çok gündeme getirdikleri talepler de kuşkusuz bu süreci kolaylaştıran bir destek oluşturacaktır. Ancak sağlık hizmetini verenlerin tutum ve davranışlarının bu konuda daha çok belirleyici olduğu unutulmamalıdır. (MS/BA)

.....