Y
AZILARIM / Sağlık Hakkı-Hasta hakları
| Bu yazılar her hafta cumartesi günleri Bağımsız İletişim Ağı'nin BİAMAG Sayfasında yer almaktadır.|

Sakatlık Daha Fazla Sağlık Hizmeti Gerektirir

Sakatların sağlık hizmetlerine ulaşma hakkı gündeme getirilirken, her sakatlık halinin özgün ve kişisel olduğu unutulmamalıdır. Her sakat, bu farklılıkların tanımlandığı protokollerin hazırlanıp uygulanmasını talep etmelidir.


BİA Haber Merkezi
05/03/2005    Mustafa SÜTLAŞ       musutlas@gmail.com

BİA (İstanbul) - Sakatlar için yaşam her anlamda zordur. Yalnız gündelik gereksinimlere ulaşmadaki sıkıntılar değil, sağlık alanındakiler dahil çeşitli hizmetlere ulaşmada da daha çok sıkıntı çekerler. Çünkü; ne yazık ki gündelik toplumsal yaşamımız "sakatlığı olmayanlar" için düzenlenmiştir. O nedenle, toplumsal yaşamımızda "sakatlar", gerçek sayılarına oranla yoktur.

Sakatların sakatlıklarına göre daha sık ve yoğun almak zorunda kaldığı sağlık hizmetleri vardır. Bu hizmetler, "sakatların" farklı haklarının kabulünü gerektirir.

Sakatlar için söz konusu olan sağlık hizmetleriyle ilgili hakların bir grubunu da "sakatların sakatlık hallerinin gerektirdiği çeşitli sağlık hizmetlerine ulaşmaları ve yararlanmaları sırasında kullandıkları haklar" oluşturmaktadır.

Bu haklar gündeme getirilirken her sakatlık halinin özgün ve kişisel olduğu ve ilk bakışta diğerlerine benzese de bazı farklılıkları olacağı unutulmamalıdır. Dolayısıyla bu gruptaki haklar sakatlığın türüne göre olacağı gibi, kişiden kişiye de farklılıklar gösterebilir.

Tüm bu farklılıkların tanımlandığı, gereksinilen tıbbi uygulamaları ayrıntılı bir şekilde ortaya koyan protokollerin oluşması ve bunların özenle uygulanmasının, her sakatın talep etmesi gereken temel haklar arasında olduğu bilinci oluşmalıdır.

Sakatların sakatlıklarına göre sahip oldukları sağlıkla ilgili hakları arasında şunlar sayılabilir:

Sakatların sağlık hizmetine ulaşma, yararlanma ve seçme hakkı

Sakatların kendi özel durumlarının gerektirdiği tüm sağlık hizmetlerine eksiksiz bir şekilde ulaşma hakları vardır. Bu hakkın ihlâline yol açan durumların tümünün ortadan kaldırılması için hizmeti planlayanlar ve sunanların özel önlemler almaları gereklidir.

Öncelikle hizmet alınan kurum ve birimlere farklı fiziksel kapasitelere sahip kişilerin ulaşmalarını engelleyecek olumsuzlukların giderilmesi gereklidir. Bunlar birimlerin, dağılımı, ulaşılabilirliği, mekansal ve çevre düzenlemeleri gibi çeşitli özelliklerin varlığını gerektirir.

Sakatlara da diğer vatandaşlarla eşit hizmet verilmesi için bu koşul ve olanakların sağlanması ve oluşturulması sakatlar açısından "sağlık hizmetine ulaşma hakkını" gerçek anlamda var eden "ek haklar"dır.

Daha doğrudan bir deyişle "bir sakat"ın evinin kapısının dibinde bir hastane olması yetmez. O hastanenin, o sakatın sakatlığına göre bazı olanaklara sahip olması gereklidir. Eğer sakat tekerlekli sandalyede ise, rampası veya asansörü olmalıdır. Kapıları tekerlekli sandalyenin geçeceği kadar geniş olmalıdır. Görmeyenler, duymayanlar vb. diğer sakatlığı olanlar için sağlık kuruluşlarında özel düzenlemeler yapılmış olmalıdır. Ancak bunların varlığında "sağlık hizmetlerine ulaşma ve yararlanma hakkı"nın gereği yerine gelmiş olur.

Hizmete ulaşma ve yararlanma konusunda ikinci önemli nokta gereksinilen ve talep edilen bu hizmetler konusunda "yeterli bilgi ve deneyime sahip personelin varlığı" ve bu hizmetleri verebilecek durumda olmalarıdır.

Özel durumlar daima özel hizmeti gerektirir. Özel hizmet ise özel eğitimle mümkün olur. "Sağlık hizmeti hep birbirine benzer, sağlık elemanı da her hizmeti yapar" anlayışı sakatların gereksindiği bazı hizmetlerin verilmemesi sonucunu doğuracaktır. Dolayısıyla bu hizmetleri sunacak nitelik ve yeterlilikte personel olması yine sağlık hizmetinden yararlanma hakkının gereğidir.

Standart hizmet sunulması ve süreklilik

Sakatlar için sağlık hizmetlerinden karşılıksız yararlanmak genel olarak kabul edilmiştir. Ama sosyal ya da sağlık güvenlik sistemlerinin sundukları olanaklar ve hizmetlerde farklılıklar olabilmektedir. Çoğu olanaklardaki kısıtlılık ya da tümden yokluğu şeklinde görülen bu düzenlemeler de hak ihlâllerine yol açana önemli durumlardır. Sigorta veya sağlık güvenlik sistemlerinin kapsam dışı bıraktığı hizmetler sakat kişinin o sıradaki ekonomik olanaksızlıkları durumunda bir "hak ihlâli" yaratan durum olarak karşımıza çıkmaktadır.

Diğer yandan hizmeti verecek organizasyonun "dayattığı" bazı kurallar ve "bürokratik ve finansmanla ilgili düzenlemeler" ve mevzuatın gerekleri hizmetin sağlanmasını ve hizmetten yararlanılmasını engelleyebilmektedir. Bunların da aynı durumda, ancak farklı sosyal güvenlik sistemlerinin çatısı altında olanlar için eşit ve benzer olması, bu hakların gereğidir.

Hizmetin sağlanması kadar onun sürecek bir hizmet talebi yarattığı ön görülerek, "sürdürülmesi" için de bazı önlemler alınmalı ve buna uygun düzenlemeler yapılmalıdır. Örneğin sakatlığın doğurduğu bir süregen yaranın bakımı için bir hizmet gerekiyorsa, bunun sürekli ve düzenli sağlanması için; nakil, araç gereç temini, hizmeti kolaylaştıracak unsurların varlığı gibi o kişiye özel düzenlemelerin yapılması da birer "hak" olarak kabul edilmelidir.

Seçme hakkı ve özgünlükler

Sağlık hizmeti alırken, her insanın hakkı olan "sağlık hizmeti alacağı kurumu ve kişiyi seçme hakkı" sakatlar için de varolmalıdır. Bulduğuyla yetinmesini istemek bu anlamda bir başka "hak ihlâli"dir. Daha nitelikli ve yeterli olandan hizmeti almak "sakatın" da hakkıdır.

"Sakatın" kendi değerleri ve özen gösterdiği durumlara göre hizmet veren bir sağlık elemanını seçmesi de her koşulda kabul edilmelidir. Sürekli oturmaktan dolayı kalçasında yarası çıkan bir sakatın pansumanını yapanın yalnız bu işi iyi bilmesi yetmez. Bunun yanında o hizmeti alan kişinin tercih ve değerlerini gözetebilecek bir eleman olması da eğer olanak varsa sağlanmalıdır. Unutulmamalıdır; sağlık hizmeti verenler hizmetleri sırasında hiç bir biçimde bir ayrımcılık yapamazlar. Ama hizmeti alanlar kendi değerlerine göre "pozitif" anlamda ayrımcılık sayılacak durumları talep etme hakkına sahiplerdir. (MS/BB)
.....