Y
AZILARIM / Sağlık Hakkı-Hasta hakları
| Bu yazılar her hafta cumartesi günleri Bağımsız İletişim Ağı'nin BİAMAG Sayfasında yer almaktadır.|

"Yanlış Müdahale" de Sakatlığa Yol Açar

Bugün, temel sağlık eğitimi içinde kaza ve ilk yardım konusu en sık ele alınan konu olmasına karşın, sağlık çalışanları ve eğitimli olanları dahil halkın büyük bölümü ilk yardım ve acil müdahale konusunda bilgisiz ve deneyimsiz.


BİA Haber Merkezi
12/02/2005    Mustafa SÜTLAŞ       musutlas@gmail.com

BİA (İstanbul) - Yakından bilmeyenleri şaşırtan gerçeklerden birisi de bu ülkede kazaların yol açtığı sakatlıklardan çok daha fazlasının, kazaya ve kazazedeye müdahale anında ortaya çıkmasıdır.

Ülkemiz insanı bir karakter olarak "yardımsever" diye nitelenir. Ama bilmeden ve bilinçsizce yapılan yardım genellikle daha büyük "ziyan" getireceği de genellikle kabul gören bir doğrudur.

Kanımca birbiriyle çelişen bu iki doğru da "yardım" konusunun algılama biçimiyle ilgilidir.

Bizim insanımıza göre "yardım" özü gereği yardımı yapanın elinden geldiği kadarla sınırlı olan bir edimdir. Herhangi bir "yardım edimi" hiç bir zaman bir görev ve sorumluluğun yerini alamaz.

* * *

Kazalarda da böyle olur. "Yardım", yapanın beceri ve deneyimiyle sınırlıdır. Yardımı alanın ne olduğu ne olacağı kimsenin umurunda değildir.

Genellikle neyi nasıl yapacağını bilmeyenler bir anlamda "cahil" kişiler ilk yardım ve "acil müdahale"de bulunurlar. Çünkü cehaletin en önemli yanı "cesaret"tir.

Cahiller büyük bir cesaretle müdahale ederler ve kazalardan daha fazla sakatlığa da onlar neden olurlar.

Ne yapılması gerektiğini az bilenler ise kendileri müdahale etmez, müdahale edenlere akıl verir, yol gösterirler.

Gerçekten müdahale edebilecek olanlar ise genellikle zamanında orada değildirler, dolayısıyla geldiklerinde çoktan iş işten geçmiş olur.

Bu durumun doğrudan ifadesi şudur:

Bugün ortalama bir temel sağlık eğitimi içinde kaza ve ilk yardım konusu en çok ve en sık ele alınan konu olmasına karşın, sağlık çalışanları dahil toplumun ilk müdahaleyi yapmakla görevli kesimleri ve eğitimli olanları dahil halkın büyük bölümü ilk yardım ve acil müdahale konusunda bilgisiz ve deneyimsizdir.

Bu durum sakatlıkla ilgili haklar bağlamında başlı başına bir hak ihlâlini oluşturmaktadır.

* * *

Bu hakkın yerine gelmesi için, öncelikle her düzlemdeki sağlık kurumu ve sağlık çalışanının nerede olurlarsa olsunlar, bu tür işlemleri otomatik olarak, tıpkı bir refleks yanıt biçiminde yapabilecek hale gelmesi gereklidir.

Bizim gibi kazaların sık ve yoğun, doğal afet riskinin yüksek olduğu ülkelerde sağlık çalışanlarının bu bilgi ve deneyimden yoksun olması kabul edilemez.

Gerek temel, gerekse sürekli eğitim ve hizmet içi eğitimde belki de en sık işlenmesi gereken konu bu olmalı, her fırsatta bu bilgi pekiştirilmeli, sık sık da uygulama içinde kontrol edilmelidir.

Bu tür durumlara, yani kaza ve yaralanmalara müdahale eden en önemli kesimlerden ikincisi kolluk güçleri, yani trafik ve güvenlik kuvvetleridir.

Ne yazık ki onların da bu konuda yeterli bilgi, özellikle de uygulama becerisine sahip olduklarını söylemek zordur.

Bu kesim için de eğitim eksikliğinin tamamlanması herkesi bağlayan ve sorumlu kılan bir kamu görevi sayılmalıdır.

Üçüncü önemli grup temel ve örgün eğitim görevlileridir. İlk öğretim kurumlarının öğretmenleri başta olmak üzere kamu görevlilerinin, kamusal bir görev olarak bu konuda yeterli bilgi ve deneyimlerinin olması sağlanmalıdır.

Öğretmenlerin de hizmet içi eğitim programlarında ve normal eğitim müfredatlarında bu konu tam ve doğru şekilde ele alınmalı ve uygulanmalıdır.

Bunların dışında resmi araçların sürücüleri öncelikli olmak üzere tüm araç sürücülerinin de "kazalarda acil müdahalenin nasıl yapılacağına" ilişkin eğitilmeleri zorunlu olmalıdır.

Bunu söz konusu sürücü belgesini almak için geçilmesi gereken bir sınav olarak değil, yaşamın gerektirdiği bir zorunluluk ve sorumluluk olarak görmek gereklidir.

* * *

Bu kesimlerin tümü bir acil durum ya da kaza anında nelerin ne zaman ve nasıl yapılacağını içerecek şekilde bu temel bilgi ve deneyime sahip olmaları için gerçek anlamda eğitilmeli, mevcut bilgileri yenilenmeli, belirli aralıklarla gerçekleştirilen uygulama eğitimleriyle becerileri geliştirilmelidir.

Bunların yapılması hepimizin bu haklardan yararlanabilmemiz için olmazsa olmaz bir unsurdur.(MS/EÜ)
.....